10/31/2009

YakınGeçmişten, UzakGeleceğe.

Parçalı bulutluydu hava, biraz da soğuk.. Gece de üşümüştü zaten, üzerini örteni vardı ama, dert değildi. Sabahına nasıl uyanacağını bilmeden savunmasızca kendini uykunun kollarına bırakmıştı. Güzel bir geceden kalan ufak tebessümlerle. Küçükken içinde yarattığı kapalı kapılar ardına saklardı sevdiklerini. Tek tek, oda oda yerleştirirdi hepsini içeri. Olur da çok güvenirse, olur da gözlerinde aşkı görürse yanyana alırdı onları şüphesiz. İsimlerini bir anardı, yanlarına hiçbirşeyi yaklaştırmazdı. Hele ki son zamanlarda o insanların giderek azaldığını görmek, kalanların üzerine biraz daha titremesine neden olmuştu. Hoş birşeyi de unutmuştu. Zaman gibi, tarih gibi, insanlar da değişirdi. Hem de kimsenin göremeyeceği, düşünemeyeceği belki de anlamlandıramayacağı yerlerde ve zamanlarda değişirlerdi.

Ama unutarak;

Değişimler beraberlerinde yeni kararlar getirir. Ve malesef değişen olduğunuzda bu kararları veren olmaktan çok uymak zorunda olan olursunuz. Hoşunuza gitse de, gitmese de.
Değişimler beraberlerinde yalnızlığı getirir. Kimseye hissedemediğiniz duyguları hissettiğiniz insanı elinizden çekip alır. Ve bunun sizin eseriniz olduğu gerçeğini acımasızca yüzünüze vurur.
Değişimler beraberlerinde nefreti getirir. Gün gelir kendinize sormak zorunda kaldığınız soruya şaşırırsınız, " ben gerçekten böyle bir adam mıyım?"
Değişimler beraberlerinde aldatmalar getirir. Birşeyleri düzelteceğinizi zannederek söylediğiniz yalanlarda sadece kendinizi aldattığınızı gösterir.

Değişimler beraberlerinde sadece kötü şeyler getirmez elbette ki.
Değişimler kim olduğunuzu, neyi hakettiğimizi gösterir.
Tanrı'nın her insana bir kez sunduğu, aslında hiç hakedilmeyen değerleri elinden alır,
Hakettiği gerçeği verir.

Ne olursa olsun.
Bir daha asla kazanamayacağınız şeyler vardır.
Riske atmadan önce, elinizdekileri tekrar kontrol edin.


Hazal.

10/18/2009

MySis. (:


Kardeş..

Biyolojik bağlarla bağlanmak gerekir derler birine gerçekten " kardeşim " demek için, ama hayatınızda bazen öyle bir insan olur ki ne kızabilir ne üzülmesine göz yumabilirsiniz. Bunu O'nu üzmemek adına sizin kırmanız da dahildir. Kimseye benzetemezsiniz çünkü O'nu. Farklıdır. Kimse onun değeriyle boy ölçüştüremez. Çünkü kimsenin olmadığı zamanlarda siz birbiriniz için herşey olmuşsunuzdur. Şimdi O'nun doğumgününde yine en iyi yaptığımı düşündüğüm şeylerden birini yapacağım, yazacağım..

Dilan..

Kendimi bildim bileli varsın sen. Hayatımın her evresinde, yaşadığım her güzellikte, her zorlukta.
Ve ben kendimi bildim bileli yanında olmaya çalıştım. Kavga etmedik mi? Elbette ettik. Hatta küstük. Her küstüğümüzde de zırıl zırıl ağladım inkar etmiyorum :) Herşey bi kenara dursun, sen bambaşkasın. Hep öyle kalacaksın hiçbir şüphem yok. Hep kollamaya çalışacağım seni, hep herkesden üstün tutacağım, hep umrumda olmadan birilerini senin adına kıracağım. Öyle ya farklı okullarda olmaya bile bir yıl dayanabildim anca, senin olmadığın yerlerde yaramazlık bile yapamıyorum :'D

Kardeşim..

Sen hep ol.
Biz birlikte hep saçma sapan laflarımıza gülelim.
Kimse anlamadan birbirime bakarak derdimizi anlatalım.
Hayaller kuralım, kendimizi onlara inandıralım.
Birbirimizi dövelim, sonra kahkahalarla gülelim.
Bakırköy'ün Yayla'nın altını üstüne getirelim.
Mp3lerimizi alıp yağmurda deli gibi yürüyelim.
Okul kapandıktan sonra gelip müziği açıp yatağa gömülüp ertesi güne kadar uyuyalım.
Bayramlarda babanın yanına çalışmaya gidelim. Çiğköfte alıp sadece yeşilliklerini yiyelim.
Uzak şehirlerden gelen misafirlerimize gereğinden fazla değer verip intikam planları kuralım.
Evde dibine kadar içip kusalım. Sonra ağlayalım.
Sonra kavga edelim. En fazla 24 saat küs kalalım. Sonra küfür ede ede barışalım.
Her tatil için başka bir plan yapalım, sonra uymayalım.
Resim çekelim, alışveriş yapalım, kahve falı bakalım, dedikodu yapalım.
Ama doğumgünlerinde kavga etmeyelim (:

Canımda başka bi' can gibisin sen. Sen olmazsan birşeyler hep yarım kalacak sanki. Sensiz hiçbirşey düşünemiyorum bu yüzden. Sakın bi' yere kaybolma tamam mı? Bu manyağın sana ihtiyacı var (:

Nice yıllara kardeşim..
Birlikte..









10/09/2009

Seçmelerden Saçmalar.

" Kendimi tanıyamaz olmuştum. Hangisi bendim? "

Hayatımın en zor zamanlarından birindeyim belki de. Her nefes almaya kalkışında ciğerlerinin defalarca yanmasına zar zor izin verirsin ya, öyle işte. Ya da hıçkıra hıçkıra ağlamak istersin de anlatmaya utanırsın bile bile içine atarsın ya, öyle.

Çok yoruluyorum. Zaten yorgun olan ruhuma bu yaşananlar o kadar ağır geliyor ki. Kaldıramıyorum.. Bazen hiç olmadık yerde, olmadık hareketler yapıyor, olmadık sözler söylüyorum. Kendimi tanıyamıyorum. Şimdi bile durup durup " ben kötü bir insan mıyım? " diye sormaktan kendimi alamıyorum.

Yaşamayan birilerine birşeyleri anlatamazsınız ya da hayal ettiğiniz kadar anlayışlı olmasını bekleyemezsiniz ama anlamaya çabaladığını görmek sizi mutlu eder. Bazen sadece herşeyi anlatıp bağıra bağıra omzunda ağlamak istersiniz. Bazen de dayanamayacağınız kadar ağır gelen bu yükün altına ikinci bir omzun girmesine gerek olmadığına karar verirsiniz. Öyle ya, acılar kişiseldir, mahremdir. Kimse kimsenin ne acısını görmeli ne de paylaşmalıdır. Zaten insanın kendine has derdi o kadar çoktur ki. Hem her insana kendi yaşadığı en büyük gelir yalan mı? En aşılamazı o dur. En zorunu hep o yaşıyor, en mutsuzu hep o oluyordur.

Şimdi durup dururken yazmıyorum bunları ben.
İnsanlara istemediğim şekilde davranıyorum.
Gereksiz kızıyorum, gülüyorum, bağırıyorum, ağlıyorum.
Öyleyim işte, kendimi tanıyamıyorum.

Hayatımı kolaylaştıran tek şey..
O olmasa nasıl olurdu? düşüncesi bile nefesimi kesiyor çoğu zaman.
O mükemmel adamı bile üzüyorum istemeden..
İnsan aşık olduğu insanı üzer mi hiç? Üzüyorum işte.
Ama sorun kimsede değil, bende.
Bu yüzden özrüm herşeye..


Babamı çok özledim mazur görün bi`de.

10/01/2009

KarmaKarışıkİşte.

Hayat kadar zor değil.
Hayat kadar dert değil.
Güçlü olmalıyım şimdi.
Susmalıyım ben.
Ben susmalıyım.
Ama önce,
Gitmeliyim İstanbul'um.
Gitmeliyim hemen.
Kimsenin kırmızı başlıklı kızı olmadan, babamın o " Zeyna" sı olmaya..

Bir şansım olsaydı bugünü asla yaşamamış olmayı dilerdim.