6/29/2010

Evlenmek Gerek.




Şimdi beni böyle saçma sapan düşünceler sardı iyi mi.

Her sabah kahvaltısında anneannemi sinir etmek adına açtığım evlilik konusu takıldı aklıma. Düğünüm olsa kimler gelir, hangi şarkılar çalar, converse mi giyerim, onu geçtim nerede otururuma kadar düşündüm iyi mi. Şimdi okurken 'Manyak mısın kardeşim?' sorusu uyandırsa da zihinlerde düşündüm n'apiyim? Daha bi en azından 4-5 hatta 6 sene var da işte eğleniyorum böyle.

Durdum durdum ordan 'Evlilik aşkı öldürür mü?' 'Aşk mı kalıcıdır, sevgi mi?' sorularına uzun atlama yaptım. Bakıyorum şöyle etrafıma mutlu çift çok az. 'Helee hölööö iyi ki evlendik bakın çok mutluyuz.' triplerine giren yok ya ne acı. Tamam belki davulun sesi uzaktan bana hoş geliyo ama sevdiğin insanla 24 saat aynı evi paylaşıyosun, kimseye hesap vermiyosun, kendi yaptığın yemeği yiyosun, kendi temizliğini yapıyosun, özgürsün ya. Özgürsün bi de ekstradan sevgilin yanında. Neyinden şikayet ediyosunuz anlamıyorum valla. - Şimdi de çok evlilik meraklısı bi kız imajı çiziyorum ama öyle abi evlenmeyi istiyorum ben niye yalan atayım ki.-

Sevgi mi aşk mı kalıcır konusuna gelince, bence aşk geçmez azizim işin heycanı orda. Sen bi' adama baktığında hala için ilk gün olduğu gibi kıpırdamıyorsa bırak evliysen de girme o yatağa. Sevgi de aşk da ebedi olabilir bence koruduktan sonra. Nasıl aşkından ölecek kadar manyak, sevgisini hissetmediğin zamanlar delirecek gibi korkak olabiliyorsan aynı atraksiyonları hayatının sonuna kadar bi şekilde sürdürürsün. Ha kendinden ödün vermek zorunda kalır mısın? Kalırsın tabii ama o da hödük değildir o da bişeyler yapar elbet. - Burda hödükse bırak git diyorum anla işte. -

Mesela ben kendimi bu konuda çok şanslı hissediyorum ha. Çünkü 6 sene dile kolay dedim ya. Çok eski dostuz bi kere. Birbirimizle ilgili bilmediğimiz hiçbişey yok. Hem sevgiliden önce arkadaş olduğumuz için beraberken inanılmaz eğleniyoruz. Adamdan saklayacağım hiçbişey yok bi' kere. Uykudan yeni uyandığımız halimizden tut baygınken, sarhoşken, ağlarken, gülerken gördü hatta ben onu kusarken bile gördüm. Daha neyinden çekineyim Allah aşkına? Konuşmadığımız konu, belirtmediğimiz fikir, girmediğimiz ortam yok. Gerçekten aştık yani bişeyleri. Öyle ki kavga edemiyoruz ya. İnsan hiç mi küsmez? Küsmüyoruz işte. Son 5 aydır böyle mod değiştirdik yine etmedik. Kıskançlıklar, laf sokmalar filan oluyo arada ama sonra oturup birlikte gülüyoruz halimize işte. Çok mutluyum o yüzden sevgiliden önce en iyi arkadaşım o benim. Yeri geldi sessiz sinema oynadık çocuklar gibi yeri geldi yağmurda yürüdük elele deli gibi.

O yüzden bişeyleri sonsuza dek sürdürmek o kadar da zor değil. Değişsen bile sahip olduğun değerleri unutmadan devam edersen aşamayacağın hiçbişey yok. İnanıyorum ki ben her ne kadar değişsem de zamanla o kahkahaların, o sarılmaların, o gözyaşlarının, o dokunuşların bana ne hissettirdiğini hiçbir zaman unutmayacağım ve gözardı etmeyeceğim. Sevgiyle aşkı bi arada sonsuza taşımak bana hiç zor gelmeyecek. Hep eğleneceğim böyle.

Emir, Ege, Ada. İki erkek bir kız iyidir iyi.

Hadi sevgili günlük, öptüm.

MerabaBenHastayımBiraz.

Öncelikle her mevsim hastalanabilen, ateşini 39,5lara çıkartıp bana serum yedirten bünyemi sevmiyorum artık. Hayatımın 8/10'u hastanelerde geçiyor. Ordan oraya koştur bir sürü tahlil yaptır zart yaptır zurt yaptır. Sıkılıyorum ben kardeşim darılıyorum iki dakikada. Üstüme üstüme geliyo duvarlar. Hele o hastane kokusu, ilaç kokusu yok mu 'böööe' triplerine sokan, aman Allahım akıllara zarar!

Neyse ben daha çok hasta insan psikolojisinden bahsetmek istiyorum. Bana özel midir bilemiycem ama herşeye alınıyorum. Böyle ne söyleseler batıyo. Takside annem 'in hadi' dedi diye oturup ağlayacaktım bi ara. Vay efendim sen neden bana 'geldik kızım in' demedin. Hastayım ya herkes etrafımda pervane olsun, ben ne istersem yapsınlar.

Eve geldik. Gelmez olaydık. Söylendim de söylendim. Gören inanmaz valla, 3 yaşında çocuktan beterim. Anne üstümü ört, anne suyumu ver, anne saçımı okşa. Anne de anne bi yere kadar. Sonra sevgilime sardım bi ara 'sevsene beni' filan. Adam 'aşığım' diyo niye çok aşığım demedi diyorum kendi kendime. 'Napıyosun' diyorum 'film izliyorum bebeğim' diyo ben burda hastayım niye film izliyosun ki diyorum. Çok önemliyim ha hayat durucak efendim ben yatıyorsam.

Burdan sonrası tamamen kabullenme faslıdır efendim. Kabul ediyorum ki hastayken çekilmez oluyorum. Tribal nazlı görl oluyorum filan hatta. Ateşim düştü kendime geldim ha. Koluma o iğneyi sokan alçak hemşire seni hiç affetmeyeceğim ama! -.-

Hadi seviyorum sizi çok unutmayın ama hastayken de sadece benimle ilgilenin ehe.*-*

6/28/2010

Sil baştaaaan.


Surat ifadem aynen böyle abi. Siyahları filan bıraktım, mavi mavi yaptım blog sayfamı. Renk geldi azizim hayatıma, mutluyum. Ne o öyle 'Ayrıntılar'mış yok 'Bir Yaşanamayanın Parantez İçleri'ymiş bırakacaksın bu ayakları. Yaşamayı bildikten sonra yapacak çok şeyin var. Oturup geçmişin davasına düşecek değilim. Hayat benim! Dilediğim gibi yaşıyorum, var mı ötesi.

'En yakın arkadaşınla çıkıyosun kaşar :)' yazmıştı biri formspringime ölsem unutmam ha. E abi napalım 6 sene sonra adamın ruh ikizim olduğunu öğrendiysem? Önceden farkettirmek için çabaladınız da ben mi anlamadım? Neyse bu konuları kurcalamanın alemi yok. Beraberiz, içim rahat. Gereksiz herkesi tek tek çıkartıyoruz hayatımızdan öyle 'hadee hödööö sigiigiit' demesekte muattap olmuyoruz, sallamıyoruz işte.

Mutlu şeyler yazıcam lan. Pembe rüyalar bile görebilirim şu saatten sonra. Biliyorum ki O hayatımda olduğu sürece hayatım böyle rengarenk kalıcak(: Ayrıca içimde kaldı ha Zeytinliye gidiyoruz herif ayağını denk al şşş.

Mutlu bi yaz, mutlu bi hayat geçiricem ben Onunla.
Maviler, pembeler, morlar hepsi benim. Meraklısı siyahlarımı alabilir.
Sonsuzluk o kadar da uzak değil bize.

Mutlu mutlu yazılarımda buluşalım amin.

Çok aşığım lan ben ehe :D