9/24/2010

19

Senden önce ve senden sonra olarak yapıyorum herşeyi. Herşeyin başına ve sonuna ‘sen’ ekliyorum. Önüme yığılıyor alıp verdiğim bir ton karar. Ne yapacağımı, nereden başlayacağımı, nereye gideceğimi bilsem, hepsini uygulayacağım da. Öyle olmuyormuş işte.

Yapmaktan nefret ettiğim ne varsa yapacağım belki de. Süt içeceğim mesela, çikolatalarımı çöpe atacağım filan. Sigaraya başlayacağım bir an önce. Biranın yanına çerezi sevmem ben, sigara içeceğim. Dumanından şekiller yapacağım, geliştirirsem belki adını bile yazarım kim bilir. Bütün paramla peçeteler alacağım kendime rengarenk. Gözüme sürekli toz kaçacak çünkü bunları yaparken. Hem gözlerimi hem akan burnumu kirli çamaşırlarıma silmeyeceğim daha fazla, temiz olmam lazım.

Sen benim güçlü kocaman sevgilim. Seni hep böyle hatırlamak istiyorum. O kadar çok seviyordun ki beni, o kadar değerliydim ki senin için, kıyamıyordun bana, tek damla gözyaşıma. Böyle hatırlamak istiyorum seni işte. Giderken o durakta hıçkırıklara boğulduğumu, güçlü olmam gerektiğini söylediğini hatırlamak istemiyorum. Hep gözyaşlarıma dayanamayan o güçlü adam olarak kal istiyorum..

Kanserden daha hızlı yayılıyor hücrelerime yokluğun. Korkma. Nerede olursam olayım, nasıl olursam olayım bana silinmeyecek bir sürü an bıraktın, anı bıraktın. Ellerini sildiğin peçeteden, yediğin şekerlerin fişine kadar hepsi benimle beraber, yatağımın kenarında. Öyle kocaman bir yığın ki görsen yine bana manyak sevgilim der güler geçersin, işin gücün yoktu bunları mı topladın dersin. Yoktu. Hala da yok. Benim senden önemli, senden daha çok mutlu eden bir uğraşım olmadı hiçbir zaman, olmasına da izin vermeyeceğim artık.

Sana hissettiğim şey neyse, artık çok uzak. O kadar eminim ki bir daha hayatıma girmeyeceğinden, öyle bir duygu yaşamayacağımdan, boğazıma oturan o soğuk demir topu yutamıyorum bir türlü. Her defasında imkansızlığını hatırlatıyor bana, biraz daha kanatıyor.

O kadar çok ‘gitme, nolur, dön’ dedim ki, hepsini tüketmiş gibiyim. Sen de hepsini duymaya o kadar alışmışsın ki, sanki adın bu üç kelimeden biriymiş gibi. Ben haykırdıkça sen susuyorsun, belki kader deyip geçiyorsun.

Benden kalan pek birşey yok. Nefes alıp veren, kısmen fotosentez yapan bitkin bir bedenden başka. Diyorum ya, ilk defa senden daha çok istiyorum belki de şu lanet olası hastalığı, ilk defa küfür etmek istiyorum çekinmeden şu siktiri boktan hayatıma.

Evet. Ben. İlk defa. Gerçekten. Siktir olup gitmek istiyorum.

En başta kendimden!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder